Ufuk COŞKUN
Türkiye’de özgürlüğün, demokrasinin ve ortak yaşam kültürünün verildiği özgür okul ortamlarından yetişmeyen bireyler doğal olarak en ufak bir toplumsal kırılmada bilinçli, tutarlı ve özgürlükçü bir tavır ortaya koyamamaktadırlar. Dahası ülkesinde yaşayan farklılıklara karşı ciddi bir önyargı beslemektedirler. Bir ara Adana’da yapılan bir anket araştırması dikkatimi çekmişti. Buna göre Adana’lı öğrencilerin yüzde 70’i azınlıkları hain olarak görüyormuş. Yüzde 51’i ise ‘Türk’ün Türk’ten başka dostu olmadığını’ düşünüyormuş.. Farklı olana karşı oluşan bu tür nefretlerin, düşmanlıkların, yersiz kaygı ve korkuların kökeninde kuşkusuz eğitim sisteminin yıllardır militarist bir yapıda işlev görmesi yatmaktadır.
Çünkü Türkiye’de eğitim bir ideolojik endoktrinasyon ve entrojeksiyon kurumu olarak sürdürülmektedir. Okullar, en az 80 yıl öncesinin yasa ve yönetmelikleriyle farklı kimliklerin, inançların, mezheplerin, dillerin ve ırkların dışlandığı, yok sayıldığı, darbelerinde etkisiyle de resmi ideolojinin ve milliyetçilik anlayışının içselleştirildiği birer ideolojik aygıtlara dönüştürüldü. Eğitimin temel amacında da ifade edildiği gibi bireylerin daha çok eğitimle remi ideolojiye bağlı ve bağımlı, aldıkları milliyetçi terbiye ile de farklılıklara kapalı tek-tip diyebileceğimiz türden uysal birer vatandaş olmaları istendi.
Türkiye kuşkusuz köklü sorunları olan bir ülke... Son yıllarda toplumsal sorunlarımızla ilgili her ne kadar olumlu adımlar atılıyor olsa da daha henüz hiçbir sorunumuzu tam manasıyla çözemediğimiz de bir vakıadır. AK Parti hükümeti döneminde özellikle militarizmle ve darbecilerle ciddi bir hesaplaşma sürecine girildi. Ne var ki bu hesaplaşma sürecini ürettiği militarizmle ciddi manada engelleyen eğitim sistemiyle hala gerçek manada yüzleşilmedi. Oysa bugün eğitimde ciddi sorun alanlarından biridir. Türkiye’nin insan hakları, demokrasi, hukuk ve özgürlükler anlamında ciddi bir düzelme gösterememesinin önemli nedenlerinden birisi de, eğitim sisteminin özgürlükçü bir temele yaslanmamasından ve eğitim kurumlarından “tek tip” yetişen bireylerin özgürlükçü bir bakış açısı üretememelerinden ötürüdür.
Hâlbuki eğitim, insan haklarına, demokrasiye, özgürlüğe, en önemlisi de insanın kendini gerçekleştirmesine gerekli katkıyı sunmak üzere işlev görmüş olsaydı farklılıklara olan önyargı bu denli şiddetli olmayacaktı. Okullar tek parti zihniyeti marifetiyle askeri disiplinin kavratılacağı birer kışla gibi işlev gördü. Oysa özgürlüğün, adaletin, insan haklarının, bilimin, sanatın ve felsefenin kazandırılacağı ve üretileceği ortamlar olmalıydı. Bu bakımdan eğitim sorunlu bir alandır ve mutlaka köklü sorunlarımızla birlikte ele alınması gerekmektedir.
Türkiye’de son yıllarda eğitim alanında evet, ciddi adımlar da atıldı ama bu eğitimi tek parti zihniyetinin tahakkümü altından hala kurtaramadı.., Bir an önce eğitim sisteminin değişmesi elzemdir.Netice itibariyle bu ülkede herkesimden insanla, Türküyle, Kürdüyle, Ermenisiyle, Alevisiyle, Müslümanı, Sunnisi ve gayri müslimiyle barış ve huzur içinde yaşamak gibi bir umudumuzun olması için işe önce ideolojik eğitim sisteminden, eğitimcilerine varana kadar bütün yapıyı ciddi bir reforma tabi tutmak zorundayız. Eğitim yapısının, eğitimcilerinin dolayısıyla öğrencilerin özgürleştirildiği bir ülke şüphesiz sosyal, siyasal, ekonomik ve bilim alanlarında gelişmeye açık zengin ve huzurlu bir ülke olacaktır.
Bu bakımdan Türkiye’de insan haklarına dayalı, özgürlükçü, çok dilli, çok kültürlü, çoğulcu yeni bir eğitim felsefesine ihtiyaç vardır. Özgürlükçü, demokrat, insan haklarına saygılı, fikir ayrılıklarına açık, herkes için özgürlük herkes için adalet talep eden kaliteli bireylerin yetişmesine olanak sağlayan yepyeni bir eğitim anlayışıyla yoluna devam etmesi gelinen noktada artık bir zorunluluktur.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.06.2019
19.06.2019
14.05.2019
2.05.2019
8.02.2019
22.03.2019
7.02.2019
25.02.2019
21.02.2019
18.02.2019